Umit Besen - Ana Sayfa
  Ana Sayfa
  İletişim
  Ziyaretçi defteri
  Ümit Besen Albümler
  Ümit Besen Hakkında
  WEB ANKET
  Fotoğraf Arşivi





                                     RÖPORTAJ
Ümit Besen
16.09.2008 - 12:00
Ümit Besen taverna müziği yapmıyor. Taverna diye de bir şey yok zaten. Taverna yunan kültürüdür, yunan kültüründen gelmedir.



Başka ırktan, dinden diye kimseyi hakir görmemeli
20.05.2008 - 11:31

Ümit Besen şu sıralar 30. albümüyle dinleyicisinin karşısına çıkacak. Romantik şarkılarıyla bilinen sanatçıya göre, sevgi aşktan ibaret değil. 

ÜMİT BESEN ile yeni albümü ve müzik kariyeri üzerine konuştuk.
MÜZİK Tarzımız olsun-olmasın, Ümit Besen’in duygusu dinleyene geçer. ‘Nikah Masası’, ‘İşte bu bizim hikayemiz’, ‘Alıştım sana bir tanem’ şarkılarını ondan dinleyip de hiç etkilenmemiş kaç kişi vardır... Hadi bunlar etkilemedi, bir akraba düğününde onun bir şarkısı çalarken kız kıza dans da mı etmedik? ‘Her gün operaya gidip’, TV’de ‘sadece belgesel’ izlesek de Ümit Besen’e değin anılarımız var.

Sezen Aksu'yla aynı kulvarda ödüller aldım!
10.05.2008 - 15:20


Bir zamanlar; Sezen Aksu, Nilüfer ve Erol Evgin'le aynı kulvarda, aynı listede ödüller aldığını söyleyen Ümit Besen sonradan üretilen 'tavernacı' kavramına tamamen karşı: Ben pop kategorisinde şarkı söyleyen piyanist-şantörüm.. 

'Nikah Masası', 'Islak Mendil', 'Bizim Hikayemiz' ve hatta 'I Love You' gibi klasik olmuş şarkıların sahibi Ümit Besen tam 30 yıldır hala her gece sahnede. Bugün "Starım" diyenlerin hemen hiçbirine nasip olmamış 'gerçek bir şöhret' olan, 80 ve 90'lı yıllarda aynı gün içinde üç ayrı yerde binlerce hayranına konser verip, oradan film setine koşan Ümit Besen, frene basmayı aklının ucundan bile geçirmiyor. Çünkü sevenleri ondan hep yeni şarkılar bekliyor... Her gece Yenikapı Mercan Restoran'da program yapan sanatçı, önümüzdeki hafta 'İyiGünde Kötü Günde' adını verdiği 30'uncu albümünü çıkarmayı planlıyor.

* İstanbul'da canlı müzik bitti, diyorlar. Oysa siz senelerdir sessiz sedasız programınza devam ediyorsunuz. Sizin farkınız ne?
Belki ekonomik kriz etkilidir canlı müziğin ayakta kalamamasında. Çünkü canlı orkestranın maliyeti yüksektir. Herkes canlı müzik yapamaz. Ama ben tarzım nedeniyle, fanatiklerimden dolayı hiç ara vermeden çalıştım. Ben tek başıma, piyanom ve sesimle program yapıyorum. Benim tarzım bu. Böyle başladım, böyle de gidiyor. Kasette, plakta, CD'de orkestram var tabii.

ÜÇ ÖDÜL BİRDEN
* Sizin piyano ile çıkıp şarkı söylemeye başladığınız yıllar, yani 80'ler müzikal anlamda yeni bir dönemin başlangıcıydı değil mi?
Tabii, bu tarzı ilk yapan da Ferdi Özbeğen'di. Bu piyano ile yapılan müzik benimsenince plakçılar peşime düştü. İlk plağım 'Şikayetim Var' ile meşhur oldum. O yıllarda da her gece sahneye çıkardım ve gelenler yer bulamaz kapıdan geri dönerdi.

* Gerçek anlamdaki satış rekorları o yıllarda kırılıyordu galiba...
İlk plağı yaptım, 10 binde 'Altın Plak' alması lazımdı, plak yüz bin sattı. O dönemin gazeteleri 'Bu çıkış kimseye nasip olmadı' diye yazmıştı. Onları saklıyorum yeni albümümün kapağına koyacağım. Arkasından 'Islak Mendil'i yaptım ve 'Yılın Plağı', 'Yılın Sanatçısı' ve 'Yılın Şarkısı' ödüllerini aynı anda aldım.

POP MÜZİK YAPIYORUM
* O yıllarda bu ödüller şimdiki gibi kategorilere göre mi veriliyordu? Mesela siz hangi tarz ile alıyordunuz bu ödülleri?
Bizim plaklarımız pop müzik kategorisinde yer alırdı. Demek istediğim; ben tavernacı filan değilim!

* Tavernacı diye bir kavram yerleşti, evet. Var mı böyle bir tarz?
Yok, ben de onu söylemek istiyorum. Kesinlikle benim öyle bir tarzım yok. Ben duygusal, romantik kendi bestelerimi yapıp söyleyen, üreten bir insanım. Piyanist-şantörüm. 87 senesine kadar 12 albüm yapmışım. Hepsi de pop kategorisinde... Sezen Aksu, Nilüfer, Erol Evgin ile aynı kulvarda, aynı listede ödüller almışım. Sonra taverna diye bir müzik türü çıktı.

HOŞ GELDİNİZ BEŞ GİTTİNİZ
* Nereden çıktı peki böyle bir isimlendirme?

Taverna, içkili çalgılı meyhane, tavernacı da o meyhanenin sahibi demek. Rumca'dan gelen bir kültürdür taverna. Tavernacı kim, derseniz benim için Hayko tavernacıdır. Fedon, sonra Ercan Turgut, ki Türkiye'nin ilk tavernacısıdır. Ama bir arkadaş çıktı 'Hoş Geldiniz Beş Gittiniz' diye bir albüm yaptı, bizi de o kategorinin içine soktular.

* Kimdi o?
Arif Susam. 'O da buradaymış bu da buradaymış' diye albüm yaptı. Ondan sonra tek başına çalıp söyleyen herkese bu isim verildi. Neden Ferdi Özbeğen'e hiç kimse 'tavernacı' demedi. O da aynı müziği yapıyor ama onu bu kategoriye sokmadılar.

* Hayran kitleniz pek çok kişiden daha farklı değil mi? Gerçek fanatik...
Öyle. Kıbrıs'a gitmiştim bir gün. Orada 'Ümit Besen kadınları' ve 'Ümit Besen erkekleri' diye bir grup varmış. "Bu nasıl şey?" diye sordum. Dediler ki, sevdiğini alamayanlara bu ismi vermişler. Benim şarkılar da hep ayrılık üzerine ya, öyle bir grup oluşturmuşlar. Gerçekten büyük bir dinleyici kitlem var. Mesela başka bir şarkı söylemek geliyor içimden, "Ağbi n'olur sen şarkılarını söyle" diyorlar ve hâlâ 'Nikah Masası'nı aynı zevkle dinliyorlar.

İYİ FİLM PROJESİ GELMEDİ
* Hâlâ her akşam program yapıyorsunuz...

Mesela birinin doğum günü, 15 kişi gelmişler. Ben yine program yapıyorum çünkü oraya gelip de "Ümit Besen bu akşam yok!" denmesini istemiyorum. Belki o yüzden yıllar yılı ayaktayım. 30 kişiye de 3 bin kişiye de aynı keyifle çalıp, söylüyorum.

* Sinema filmlerine ara verdiniz ama... Eskiden neredeyse her şarkınız için yapılan bir filmin başrolünde oynuyordunuz.
14 tane filan çektik. Yedi sinemada birden vizyona giriyor, hasılat rekorları kırıyordu. Ama oradan da çok alacağım kaldı. İyi projeler de gelmedi, bıraktım...

Beni metalciler de dinliyor

* 30 yıldır her akşam sahneye çıkmaktan keyif alıyor musunuz gerçekten?
Ben o kadar çok alışmışım ki sahneye, çıkmadığım zaman bir boşluk hissediyorum. Çünkü bu benim yaşam biçimim olmuş. Ben akşam evden çıkıyorsam mutlaka sahneye de çıkıyorumdur. Bana "Siz hiç değişmediniz" diyorlar. Belki de o beni genç tuttu. Bir Ramazan'da bir de kandillerde çalışmam. Ama son günlerdeki ekonomik kriz bizi de etkiledi. Gerçi çalıştığım yerlerde fiyatı minimumda tutmaya özen gösteriyorum. Fiks mönü 60 YTL oldu. Bugün lüks bir kebapçıya gitseniz fazlasını ödersiniz.

*
30 sene içinde dinleyici profiliniz hiç değişti mi?
Müşterimin karakteri hiç değişmedi. Ama tabii babadan oğula, anneden kızına geçti müşterim. Bugün 15 yaşındaki bir gencin beni dinliyor olması benim için çok önemli. Belki sahneye hiç ara vermememin, her sene bir albüm çıkarmamın ve zamanında yaptığım sinema filmlerinin de etkisi vardır. Fotoroman, klipler yani bu iş neyi gerektiriyorsa hepsini yapmışım. Ortadan kaybolmadım hiç. Belki 10 sene yok olsam bir nesli kaçırırdım. Metalcilere rastlıyorum, "Ağbi biz yabancı müzik dinleriz Türkçe'de bir tek seni" diyorlar, şaşırıyorum.

Geceleri fotoğraf çekiyorum

* Web sayfanızı ziyaret ettim ama kişisel bilgilerinizde eksikler var. Daha kapsamlı hazırlanamaz mıydı?
Web sitesini ben kurmadım. Uşaklı bir hayranım olan Ceyhun Üçler kurmuş. Ben de kendisiyle tanıştıktan sonra ona destek çıktım. Yoksa ben internete girmesini bile bilmiyorum. Benim tek hobim var fotoğraf çekmek. Bilgisayarı da sırf onları kaydetmek için kullanıyorum.

*
Ne tür fotoğraflar çekiyorsunuz?
Gece çıkarım bazen, manzara fotoğrafları çekerim. Ya da yürüyüş yaparken çekerim. Beni çok rahatlatıyor.

*
Başka hobileriniz var mı?
Eskiden otomobillere çok düşkündüm. Garajımda altı tane otomobilim vardı ama artık onlara da hevesim geçti. Zaten artık park edecek yerde yok.

'Kader Arkadaşım' şarkısını Hüseyin Emre'ye yaptım
* Albümlerinizden çok para ka-zandınız mı?
Bu plaklardan para kazanmadımhiç. Ben sadece sahneden kazan-dım, bir de maneviyat...

*
Nasıl kazanmazsınız, albümle-riniz satış rekorları kırdı?
Ben ilk kez 90'da tam 15 albümyaptıktan sonra plak şirketime "Benne kadar para alacağım" diye sor-dum. Bana kimse "Şu plaktan bukadar alıyorsun" demedi ki...

*
Nasıl yani?
Plağımı yapan insana çok güven-miştim. Çünkü benim Adana Osma-niye'den hemşerimdi. Emre müzik-Hüseyin Emre. 28 albümü aynı fir-maya yapan tek kişiyim ben. Aynızamanda da en büyük vefasızlık ör-neğini gören biriyim. 28 albümdentoplasanız, aldığım para bir ev para-sını geçmez. Oysa tek bir albümetek bir kişiye 450 bin dolar verdiğinibiliyorum. O yüzden 'Kader Arkada-şım' diye bir şarkı yaptım işte...Dostluğa inancım da kalmadı. İn-sanların özü, içi yüreğinden çıkanses senkron olmalı.

*
Nasıl bir vefasızlık gördünüz?
Gün geldi her şey değişti. Plakşirketim benden çok daha üst sevi-yelere geldi. En son albümü yaptığı-mız sıralarda klip çekmedi ve bana"Dost kalalım ama ticari ilişkim bit-ti" dedi. Bu olay beni çok üzdü, yık-tı. Vertigo oldum üzüntümden.

*
Dostluk kaldı mı peki?
Ben bu olaydan sonra onundostluğuna da inanmadım ki. Çün-kü menfaat beklemeden dostluğuyapan benmişim. Beraber büyüttü-ğümüz çocuğun; kızımın düğünüoldu, bir çiçekle bir altın gönderdi.

*
Ne yaptınız?
Başka bir müzik şirketine geç-tim. Son iki albümüm Ati Müziketiketli. Gerçekten çok üzüldüm.
Bugün 2 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol